Su, yeryüzünde canlı hayatı başlamadan
önce var olan, şüphesiz tüm canlılar için hayati önem taşıyan, yaşamımızı
sürdürebilmek için gerekli olan en temel madde.
Ne mutlu ki, doğal su kaynakları
açısından oldukça zengin bir ülkede yaşıyoruz. Ülkemizin en kalabalık, en fazla
yapılaşmış şehri İstanbul’da bile, tüm yapılaşmaya, çevre kirliliğine
inat bir çok doğal kaynak suyu halen daha akmakta ve içme suyu olarak
kullanılabilmekte.
İçme suları ile ünlü İstanbul’un, baraj ve
doğal göller haricinde, yeraltından fışkıran belli başlı doğal içme suları
arasında Avrupa Yakası’nda, kaynağı Kağıthane, Kemerburgaz Civarında yer alan Hamidiye
Suyu’nu , Sarıyer’in Çırçır Suyu’nu, Baltalimanı’nın Kanlıkavak Suyu’nu,
Kireçburnu’nun Kefeli Suyu ‘nu ve Albieyköy’ün Kese Suyu’nu , Anadolu Yakası’nda
ise, şehrin bu yakasının en önemli yükseltileri olan Alemdağ’dan fışkıran
Taşdelen, Sırmakeş ve Defneli Suları’nı, Kayışdağı’ndan doğan Kayışdağı Suyu’nu,
hem Anadolu Yakası’nın, hem tüm İstanbul’un en yüksek dağı olan Aydos Dağı’nın
eteklerinden, çam ormanları arasından fışkıran Ayazma ve Şeker Suları’nı,
Çamlıca’nın Tomruk ve Küçük Çamlıca Suları’nı ve Anadolu Boğaziçisi’nin
Çubuklu, Beykoz(Karakulak) Suları’nı sayabiliriz. Burada saymadığım, kimi halen
daha mevcut, kimisi ise ne yazık ki tamamen yok olmuş daha onlarca İstanbul
Suyu mevcuttur. Kimbilir, belki bir gün sadece bu konuyla ilgili çok uzun bir
çalışma hazırlarım. Fakat, bu gönderimde, konuyu oldukça dar tutup, İstanbul’un
en üstün nitelikli kaynak sularından birisi olan Kayışdağı Suyu’nun Kadıköy’lülerle
buluştuğu çeşmelerden kısaca bahsedip, sizlere bu çeşmelere ilişkin, çektiğim
fotoğrafları sunacağım.
Kayış Dağı’nın çam ormanlarının, çınar
ağaçlarının altından süzülen yağmur sularının, doğal kaynağa karışarak
yeryüzüne fışkırması ile hayat bulan ve oldukça üstün niteliklere sahip olan
Kayışdağı Suyu’nun, o dönem için
gerçekten çok gelişmiş bir teknolojiyle, üstün bir çaba sarf edilerek, kaynağından, kilometrelerce çelik borularla Anadolu
Yakası’nın farklı semtlerindeki çeşmelere aktarılması ve bu vesileyle
halkımızın bu lezzetli sudan faydalanmaya başlaması 1930 senesine denk düşüyor.
Bu noktada, Yoğurtçu Çayırı’nın ağaçlandırılmasına vesile olması, Bahariye Caddesi üzerinde çağdaş bir opera binası yaptırması, Kayışdağı’nın uzantıları olan, bugünkü,
Maltepe’ye bağlı Başıbüyük Mahallesi’nin
üzerinde kurulu olduğu tepenin eteklerinde, kendisine ait araziyi yoksulların
yararlanabileceği bir hastane yapılması amacıyla bağışlayarak ve bu araziye
Süreyya Paşa Göğüs Hastalıkları Hastane’sinin inşaa edilmesini sağlaması gibi, başta Kadıköy’lüler
olmak üzere tüm halkımıza sayısız hizmetlerde bulunmuş, eski İstanbul
milletvekili Süreyya İlmen’in (Süreyya Paşa) hatırasını saygıyla selamlamamız
gerekmekte. Çünkü, 1920’li yıllarda, bu dahiyane fikri ilk aklına getiren ve
dönemin İstanbul Belediye Başkanı Emin Bey’e ileten kişi Süreyya Paşa’dır.
Nitekim, Süreyya Paşa’nın önayak olması ve uzun süren çalışmalar sonucu
Kayışdağı’nın bu nefis suyu 1930 yılında Kadıköy’e getirilir. Kayışdağı
Etekleri’ndeki doğal kaynağından kilometrelerce çelik borularla yer altından
Kadıköy’e getirilen bu suyun, bugün bir kısmı Kadıköy, bir kısmı Ataşehir ve bir
kısmı ise Maltepe İlçeleri’nin sınırları içerisinde kalan 20 civarı çeşmeden dağıtımı başlar.
Ben, sizler için sadece Kadıköy İlçesi sınırları içerisinde kalan Kayışdağı
Suyu Çeşmeleri’ni derledim. Bugüne dek yaptığım araştırmalar sonucu, aşağıda
fotoğraflarını bulabileceğiniz 11 adet
çeşme saptayabildim. Ancak, İstanbul gibi bir şehre ilişkin araştırma yaparken,
her an yeni bir sürprizle karşılaşmak, yeni bir şey keşfetmek bir hayli olası.
Bu sebepten, sizlerin de yardımını rica ederek, bu gönderimde şayet eksik olan
çeşmeler var ise ilerleyen günlerde, onları da ekleyeceğimi bildirmek isterim.
1)
Altıyol’daki çeşme:
Osmanağa Mahallesi, Altıyol Semti’nde, Kırtasiyeci Sokak ile Osmanağa Sokak’ın
köşesinde yer alan oldukça estetik bir mimariye sahip, küçük bir çeşmedir. Günümüzde ise ne yazık ki, özellikle son yıllarda artan aşırı yapılaşmanın sonucunda, su artık Altıyol'a kadar gelememekte ve çeşmenin suyu akmamaktadır. Ayrıca, çok acıdır ki üzeri tahrip edilmiştir.
2) Yeldeğirmeni'ndeki çeşme: Yel değirmeni Semti'nde, Halitağa ile Misak-ı milli Caddelerinin köşesinde yer alır. 1927 yılında Gazi Mustafa Kemal Paşa İlkokulu'nun öğretime başlamasıyla, okulun önünde bu çeşme inşaa edilmiştir. Kadıköy'deki bir çok çeşmeyle birlikte bu çeşmeye de 1930 yılında Kayışdağı Suyu bağlanmıştır. 1986 yılında yıkılıp yenilenmiştir. 2010'lu yılların başına dek suyu akmaya devam etmiştir. Günümüzde ise ne yazık ki, özellikle son yıllarda artan aşırı yapılaşmanın sonucunda, su artık Yeldeğirmeni’ne kadar gelememekte ve çeşmenin suyu akmamaktadır.
2) Yeldeğirmeni'ndeki çeşme: Yel değirmeni Semti'nde, Halitağa ile Misak-ı milli Caddelerinin köşesinde yer alır. 1927 yılında Gazi Mustafa Kemal Paşa İlkokulu'nun öğretime başlamasıyla, okulun önünde bu çeşme inşaa edilmiştir. Kadıköy'deki bir çok çeşmeyle birlikte bu çeşmeye de 1930 yılında Kayışdağı Suyu bağlanmıştır. 1986 yılında yıkılıp yenilenmiştir. 2010'lu yılların başına dek suyu akmaya devam etmiştir. Günümüzde ise ne yazık ki, özellikle son yıllarda artan aşırı yapılaşmanın sonucunda, su artık Yeldeğirmeni’ne kadar gelememekte ve çeşmenin suyu akmamaktadır.
3)
Acıbadem’deki
çeşme: Acıbadem Mahallesi’nde, Pomak Sokak üzerinde yer almaktadır. Günümüzde ise ne yazık ki, özellikle son yıllarda artan aşırı yapılaşmanın sonucunda, su artık Acıbadem'e kadar gelememekte ve çeşmenin suyu akmamaktadır.
4)
Hasanpaşa’daki
Çeşme: Hasanpaşa Mahallesi’nde, Kurbağalıdere Caddesi üzerinde, Hasanpaşa Camii’nin
önünde yer almaktadır. Günümüzde ise ne yazık ki, özellikle son yıllarda artan aşırı yapılaşmanın sonucunda, su artık Hasanpaşa'ya kadar gelememekte ve çeşmenin suyu akmamaktadır.
5) Kuyubaşı'ndaki çeşme: Feneryolu Mahallesi, Kuyubaşı Semti'nde Fahrettin Kerim Gökay Caddesi (Minibüs Caddesi) üzerinde, Kuyubaşı Parkı'nın içerisinde bulunmaktadır. İstanbul'un bir çok semtinde çeşmeler ve sebiller yaptıran, hayırsever Behice Yazgan tarafından (d.1886- v. 1972) TBMM'nin ilk üyelerinden, İstiklal Savaşı Kuvay-ı milliyecileri'nden olan eşi Nuh Naci Yazgan'ın (d.1885- v.1947) hatırasına 1967 yılında yaptırılmıştır. 2010'lu yılların başına dek çeşmenin suyu akmaktaydı. Günümüzde ise ne yazık ki, özellikle son yıllarda artan aşırı yapılaşmanın sonucunda, su artık Kuyubaşı'na kadar gelememekte ve çeşmenin suyu akmamaktadır.
5) Kuyubaşı'ndaki çeşme: Feneryolu Mahallesi, Kuyubaşı Semti'nde Fahrettin Kerim Gökay Caddesi (Minibüs Caddesi) üzerinde, Kuyubaşı Parkı'nın içerisinde bulunmaktadır. İstanbul'un bir çok semtinde çeşmeler ve sebiller yaptıran, hayırsever Behice Yazgan tarafından (d.1886- v. 1972) TBMM'nin ilk üyelerinden, İstiklal Savaşı Kuvay-ı milliyecileri'nden olan eşi Nuh Naci Yazgan'ın (d.1885- v.1947) hatırasına 1967 yılında yaptırılmıştır. 2010'lu yılların başına dek çeşmenin suyu akmaktaydı. Günümüzde ise ne yazık ki, özellikle son yıllarda artan aşırı yapılaşmanın sonucunda, su artık Kuyubaşı'na kadar gelememekte ve çeşmenin suyu akmamaktadır.
6)
Göztepe’deki çeşme:
Göztepe’de Tütüncü Mehmet Caddesi’nin Fahrettin Kerim Gökay Caddesi (minibüs
caddesi) ile kavuştuğu köşenin hemen yakınında 1926 yılında monte edilmiştir.
Dönemin Osmanlı Tarzı çeşme mimarisinin aksine batı üslubunda döküm olarak
yapılmıştır. Yakın zamana kadar, özellikle son yıllarda artan aşırı yapılaşmanın sonucunda, su artık Göztepe'ye kadar gelememekte ve çeşmenin suyu akmamaktaydı ancak kısa bir süre önce bu sorun çözüldü ve çeşmenin suyu ne mutlu ki akmakta. Çocukluğumun ilk yıllarında,
1980’li yıllarda, Çemenzar’da oturan, benim çok sevdiğim ve 'Totoş' lakabıyla andığım, anneannemin rahmetli Sabahat Dadısı'nın
bu çeşmeden sık sık su aldığını hatırladığımdan bu çeşmenin bende ayrı bir yeri vardır.
7)
Sahrayıcedit’teki çeşme:
Sahrayıcedit Mahallesi’nde, Sahrayıcedit Camii’nin önünde yer alan ve oldukça
görkemli ve ince bir mimariye sahip bir çeşmedir. Yukarıdaki çeşmelere kıyasla,
nispeten kaynağa daha yakın olduğu için ne mutlu ki suyu halen akmakta ve
insanlarımız suyundan faydalanabilmektedir.
8) Tüccarbaşı'ndaki çeşme: Sahrayıcedit Mahallesi, Tüccarbaşı Semti'nde, Böcekli (Tüccarbaşı) Camii'nin karşısında, Sinan Sokak'ta yer almaktadır. Göztepe ve Kozyatağı'ndaki çeşmeler gibi dökümdür. 1926 yılında monte edilmiş, 2007 yılında inşaat yüksek mühendisi Sinan Pulur'un katkılarıyla İSKİ Tarafından onarılmıştır. Ne mutlu ki suyu halen akmaktadır.
9) 19 Mayıs Mahallesi'ndeki çeşme: 19 Mayıs Mahallesi'nde, Tüccarbaşı, Kozyatağı Semtleri arasında Sultan Sokak üzerinde yer alır. Kadıköy Rehberlik ve Araştırma Merkezi'nin önündeki sevimli parkın içerisindedir. Suyu halen daha akmaktadır.
10) Kozyatağı, Bayar Caddesi üzerindeki çeşme: Kozyatağı Semti'nde, Bayar Caddesi üzerinde, Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nin karşısında yer alır. Bir kaç basamak merdivenle inilir. Ne mutlu ki suyu halen daha almaktadır.
8) Tüccarbaşı'ndaki çeşme: Sahrayıcedit Mahallesi, Tüccarbaşı Semti'nde, Böcekli (Tüccarbaşı) Camii'nin karşısında, Sinan Sokak'ta yer almaktadır. Göztepe ve Kozyatağı'ndaki çeşmeler gibi dökümdür. 1926 yılında monte edilmiş, 2007 yılında inşaat yüksek mühendisi Sinan Pulur'un katkılarıyla İSKİ Tarafından onarılmıştır. Ne mutlu ki suyu halen akmaktadır.
9) 19 Mayıs Mahallesi'ndeki çeşme: 19 Mayıs Mahallesi'nde, Tüccarbaşı, Kozyatağı Semtleri arasında Sultan Sokak üzerinde yer alır. Kadıköy Rehberlik ve Araştırma Merkezi'nin önündeki sevimli parkın içerisindedir. Suyu halen daha akmaktadır.
10) Kozyatağı, Bayar Caddesi üzerindeki çeşme: Kozyatağı Semti'nde, Bayar Caddesi üzerinde, Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nin karşısında yer alır. Bir kaç basamak merdivenle inilir. Ne mutlu ki suyu halen daha almaktadır.
11)
Kozyatağı’ndaki
çeşme: Kozyatağı’nda, Şakacı Sokak üzerinde, Abdülhalim Camii’nin önünde yer
almaktadır. Tıpkı Göztepe’deki Kayışdağı Suyu Çeşmesi gibi dökümdür. Sahrayıcedit'teki çeşme gibi kaynağa, Kadıköy'ün Yeldeğirmeni, Kuyubaşı,Göztepe, Hasanpaşa, Acıbadem ve Altıyol Semtleri'ne kıyasla çok daha yakın olmasından olsa gerek, lezzetli suyu halen daha akmakta ve halkımız yararlanabilmektir.
12) Sultan 4.Murad
Çeşmesi:
Fikirtepe
Mahallesi’nde, Hasanpaşa’yı Fikirtepe’ye bağlayan Hızırbey Caddesi üzerinde,
İETT Garajı’nı Fikirtepe Yönü’ne doğru geçince, caddenin sağ kanadında yer
alır.
17 yy.da,
hiçbir yerleşimin olmadığı Fikirtepe’de, Sultan 4.Murad’ın avlanma ve mesire
yeri olarak kullandığı, daha sonraki dönemde ise, Uzunçayır’da güreşen pehlivanların
güreş öncesi yağlandığı mesire alanının 17 yy.dan kalma tarihi kapısı, 1960’lı
yılların sonlarında başta Ahmet Hayri Ülker olmak üzere Fikirtepe Esnafı’nın
emeği ve çabaları sonucu bir çeşmeye dönüştürülmüştür.
1998
Yılında İ.B.B tarafından onarılmış ve yenilenmiştir.
Çok değil,
sadece birkaç yıl öncesine dek, Fikirtepeliler’in ellerinde damacana ve şişelerle
kuyruğa girerek çeşmeden akan Kayışdağı Suyu’nu içme ve günlük ihtiyaçlarında
kullandıkları bu çeşmenin suyu, Kentsel Dönüşüm Projesiyle, Fikirtepe ve
civarındaki yapılaşmanın son yıllarda artması sonucu olsa gerek, ne yazık ki
artık akmamaktadır.
13) Mehmed Sabit- Adniye Abide Ayas Çeşmesi
Göztepe
Mahallesi sınırları içerisinde, Göztepe ve Erenköy Mahalleleri arasındaki
sınırı oluşturan Ömerpaşa Sokak üzerinde, Erenköy Kız Lisesi’nin karşısındadır.
1935
Yılının ocak ayında, Erenköy Kız Lisesi’nde felsefe öğretmeni olan Abdüllatif
Nevzat Ayas (d.1889- v.1966) tarafından yaptırılmıştır. Ayas, büyük bir çaba
göstererek; Kuzeydeki ana caddenin (bugünkü minibüs caddesi) altından geçen
Kayışdağı Membaa Suyu Hattı’na ayrı bir kol bağlatıp Erenköy Kız Lisesi’nin
karşısında yaptırdığı bu çeşmeye bağlatmıştır. Çeşmeyi vefat etmiş olan anne ve
babası Adniye Abide VE Mehmed Sabit Ayas’ın ruhlarını şad etmek için inşa
ettirmiştir.
Cumhuriyet
sonrası döneme ait küçük bir duvar çeşmesidir. Kitabesinin üst kısmında ‘’Su
hayat kaynağıdır. Suyu seviniz.’’ Yazar.
Çoğu
kimsenin farkında bile olmadığı unutulmuş bir çeşmedir ve suyu akmamaktadır.
Ne yazık ki
suyu akmaz.
Not: Bazı noktalarda, Kadıköy Belediyesi’nce
yayınlanan’Kaynaktan mahalleye ab-ı hayat Kadıköy Çeşmeleri ‘ , Arif Atılgan'ın kaleme aldığı 'Yeldeğirmeni' adlı kitaplardan ve
Wow Turkey İnternet sitesinden faydalandım.